Yeni siyaset, her şeyi tam bilen birilerinin değil, bazı şeyleri eksik bilenlerin, bu eksikliklerini birlikte kapatma ihtiyacıyla şekillenecek. Tam bilgi yerine, parça parça bilgiler birlikte daha büyük bir gücü simgeleyecek. Bu aynı zamanda kendi sözüne sahip çıkma ve onu başkalarına anlatmak için çabalamakla ilgili. Dışarıda bırakılanlar, ötelenenler ve uzmanların karşısında ikincil konuma itilenler, kurulu düzenin ilkesini kabul etmediklerini daha yüksek sesle ortaya koymaları bunu en güzel örnekleri....
Siyaset köklerine geri dönüyor ve alanlar bir kez daha söz söyleme yeri olarak beliriyor. Deneyimim gösteriyor ki siyasal olanı temsilcilere, aracılara temsil ettiğimiz sürece ortak iş yapma gücümüzü kaybediyoruz. Bu sınırları daha da zorlamak, toplumsal hareketlerin görevi. Tarihte hep olduğu gibi hareketler sistemin açmazlarını göstermeye devam ettiği sürece, kurumsal siyasetin işlemezliği daha da belirgin hale gelecek.