25 Eylül 2012 Salı

DEMOKRASİMİZ GELİŞMELİ.....








                 Eşitlikten bahsediyorsak hiçbir akıl bir diğerinden üstün olamaz. Üstünlük iddiasındaki akıl, toplumsal münasebetleri dayatmacı bir yöntemle hal yoluna sokmaya çalışır.
                
                  Siyasete dair konuşma imkânı salt bilgelerin, akil adamların ayrıcalığı değildir.  “büyük kurucularla” “büyük düşünürler” arasında bir adımlık bir mesafe vardır. En şaşmaz doğrulara sahip oldukları iddiasında olan ve bu doğrulara tutunarak herkes adına konuşma şehvetine kapılmış “filozof siyasetçilerin”, insanlığın başına ne türden düşünsel ve pratik belaları musallat ettikleri tarihsel deneyimlerle kayıtlıdır. Dolayısıyla ahkâm keserken iktidarlaşmamak, en güçlünün dümen suyuna kapılmamak işten bile değildir.  akil adamlar sözünün bir tür “aristokratik ihtiyarlar heyetini” çağrıştırması Akıl, akıldan üstündür vecizinin karşısına akıl yaşta değil, baştadır vecizini çıkarmak… 
              
                     Her türden seçkinciliğin ve büyük adamlar söyleminin panzehiri, dün olduğu gibi bugün de demokrasidir. Elbette temsili ve katılımcı demokrasi söylemlerinin ötesinde bir demokrasi…