Ülkem ve halkım adına siyaset yapanları, ülkemi yönetenleri her anlamda iyi tanımak gerekir. Bizim gibi ülkelerin kaderi her zaman ve her durumda onların elinde olmuştur. Yıkılmak ve yok olmak üzereyken onlar bu durumdan bizi kurtarmış ya da ülkeyi
bir kan gölüne çevirtmiş, beş parasız duruma yine onlar sokmuştur. Bu durum halkımızın bilinçlenme ve eğitim düzeyiyle doğrudan ilişkilidir.
Halk adına siyaset yapanlar milyonlarını sizce halkın hangi yararını düşünerek harcıyorlar.Sağduyulu insanlarımız bunun sonucunu şimdiye kadar çok gördü çok..! Siyasetten zenginler türedi bu ülkede. Örnekleri saymakla bitmez. Bunları herkes çok iyi biliyor ! Başbakanlar, bakanlar, milletvekilleri, belediye başkanları, yandaşları… Çünkü halk doğrudan seçmiyor ki onları. Birileri dayatıyor, getiriyor halkın önüne seçeceksin diye. Sonra bunun adına da halk egemenliği deniyor. Demokrasi deniyor. Hangi bilinçli insan yutar bunu ?!
Hangi siyasi anlayıştan olursa olsun seçilenler, seçilecek olanlar görev alma, görev yapma adına milyonlarını harcamamalı. Herkes bilmeli ki harcanan her kuruşun bir karşılığı vardır. Kimse kimseyi kandırmasın. Halk adına siyaset değildir bu. Çıkar ve ‘ben’ adına siyasettir.
Bütün bunları yapıp da halkın karşısına geçip doğruluk, dürüstlük söyleviyle birbirimizi kandırmayalım. Önce herkes üretmeli sonra da üretileni halkıyla paylaşmalıdır gerçek, idol siyasetçi. Kimse kimsenin kulu olmamalıdır ülkemizde. Çıkar için yalaka yetiştirilmemeli bu toplumda. Kişilikli, hesap soran, bilinçli insanlar yetiştirilmelidir.
Önce siyasi partiler yasası kökten değiştirilmeli,parti içi demokrasi anlayışı yerleştirilmeli, liderlik sultasına son verilmelidir. Siyasi partilerin üyeleri kendi temsilcilerini hiçbir baskı altında kalmadan seçmeli, seçtiği gibi hesap somasını da bilmelidir. Siyaset rant kapısı olmaktan kurtarılmalıdır. Onun için diyoruz ki siyaset halk adına dik durmakla olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder